Güncel

Sera Gazları

1

Sizlerin de bildiği gibi yaşadığımız bu dönemde iklim değişikliğinin etkilerinin giderek daha görünür bir hale geldi. Bu soruna çözüm olabilecek en etkili yöntemlerden birinin karbon emisyonlarının ve sera gazlarının etkisini azaltmak olabileceği düşünülüyor. Görünen o ki göz ardı edilemez bir sorun haline gelen iklim değişikliğinin şifası aciliyet gerektirdiğinden, bazı ülkeler acıya neden olan sorunların çözülmesine yardımcı olmak için önderlik etmek zorunda kalabilecekler.

Sera gazları uzun yıllardır gündemimizde olmayan,  bugüne kadar etkilerinin azaltılması yönünde cılız adımların atılması sebebi ile kulaklarımızı sıyırıp geçen bir sorun. Şimdiye kadar sebebi olduğumuz bu sorunun artık çözümünün de bir parçası olmamız gerekiyor.

Dünya atmosferi çeşitli gazlardan oluşur. Güneşten gelen kısa dalgalı ışınlar yeryüzünü ısıtır. Atmosferdeki gazların, yeryüzüne inen ısının bir kısmını tutması ile yeryüzündeki ısı kaybı engellenmiş olur. Bu şekilde okyanuslar, denizler ve nehirler donmadan dengede kalır. Fakat sera etkisi yapan gazlar yeryüzünde tutulan ısının artmasına ve maalesef  ısı dengesinin bozulmasına neden olmaktadır.

Hepimizin bildiği barınma, yeme, içme, ısınma, ulaşım, giyinme gibi günlük ihtiyaçlarımızın karşılanması sonucunda oluşarak havaya salınan ve atmosferde ısı tutma etkisi ile iklim değişikliklerine sebep olan karbondioksit (CO2), Metan (CH4), Nitröz Oksit (NO2), Hidroflorür karbonlar (HFCs) gibi atmosferde kızıl ötesi ışınları tutan bu bileşikler sera gazlarıdır.

Yüzyıllarca dünyadaki  karbon kaynakları kararlı kalırken bugün enerjiye olan açlığımız, fazla tarım, üretim artışı gibi çevresel açıdan olumsuz gelişim gösteren faaliyetler sera gazlarının etkisini giderek arttırıyor. Bu faaliyetlerin etkilerini tolare edebilecek çalışmalar yapılmaması ise ne yazık ki çevre tahribatı faturamızı ağırlaştırıyor.

Enerjiye olan açlığımız nedeniyle, alternatif enerji kaynaklarından sağlanan enerji, tükettiğimiz enerji miktarına ayak uyduramıyor. Şu durumda yenilenebilir enerji teknolojilerinin ve kapasitelerinin arttırılması en uygun seçenek gibi görünüyor.

Uluslararası bazı çalışmalara göre sera etkisine sebep olan şeyler sıralamasında en başta ulaşım ve enerji elde etme çalışmaları yer alıyor. Akabinde listeye sanayi faaliyetleri ekleniyor, en son sırada ticari ve konutsal ihtiyaçlar yer alıyor.

Gördüğünüz gibi ulaşım bu listede başı çekmektedir. Ulaşımdan kaynaklı sera gazı etkisini azaltmak için üretilen elektrikli araçlar zihinlerimizde temiz enerji kaynağı gibi yer alsa da elektrik ikincil enerji olup elektrik de yine başka bir enerji kaynağının kullanılması ile elde edilmektedir.

Dünya üzerinde fazlasıyla refah yaşayan bir nesil olarak bizlerden önceki nesillerin karşılaşmadığı bir sorumlulukla karşı karşıyayız. Pohpohlanan arzu ve isteklerimiz bizi amacımızdan, ihtiyaç ölçütlerimizden gittikçe uzaklaştırıyor ve rehavete sebep olabiliyor. Sanırım şu durumda ancak tükettiğimizden azaltmakla kazanabileceğiz.

Zeynep Tanyeri
1979 senesinde Bingöl'de doğdu. Uzun yıllardır İstanbul'da yaşamakta evli ve iki çocuk annesidir. Üniversite eğitimini Çevre Mühendisliği bölümünde, Aksaray Üniversitesinde tamamladıktan sonra, Bahçeşehir Üniversitesinde Mühendislik Yönetimi üzerine Yüksek Lisans eğitimini tamamladı. Bazı özel eğitim kurumlarında, çevresel açıdan yaşam döngüsü değerlendirme ve post prodüksiyon eğitim sertifikaları aldı. Yaklaşık 15 senedir bir kamu kuruluşunda çevre yönetimi üzerine çalışmalar yürütmekte ve sıfır atık uygulama çalışmaları yapmaktadır. Ödüllü, bayat ekmeklerin değerlendirilmesi, kurumsal süreçlerin yaşam döngüsü değerlendirilmesi projelerinde çalıştı.

    Rahîm Bizi Bekler mi?

    Önceki içerik

    Mart Ayı Dert Ayı Mı?

    Sonraki içerik

    1 Yorum

    Yorum Yaz

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir