“Teşekkür” kelimesi Arapça Allah’a verdiği nimetlerden dolayı memnuniyet duymak, şükretmek anlamındaki “şekera” fiilinden türetilmiştir ve yine bir fiil olarak yapılan bir işe karşı memnuniyetini belirtmek anlamını verir.
“Teşekkür ederim” ifadesi ise dikenli telleri, ses geçirmez yüksek duvarları aşabilen, teknolojik bir uygulama programının giriş komutu gibi; bu sözü söylüyorsunuz ve program size “Hoş geldiniiz. Hemen size içimi açıyorum.” diyor sanki. İletişim, iki taraflı ifade okuma sistemi ile çalışır. Duyduğu minneti samimiyetle anlatan kişi konuşur, Teşekkür ederim. O anda karşısında duran kişinin gözlerinde bir ışık uyanır da o ışık ile teşekkür eden kişiyi aydınlatıverir.
Kabul etmeliyiz ki teşekkür cimrisiyiz. Yukarıdaki güzel olayı tecrübe edeceğimizi adımız gibi biliyoruz ama yine de teşekkür etmiyoruz. “Şunu verir misin anne,” verir ama cevap yok. “Sana kahve yaptım baba,” koyar kahveyi, baba sessiz. Apartman kapısını açar ve tutar komşunuz, sadece başınızla hızlı bir selâm o kadar, yine teşekkür edilmiyor.
Stratejik bir harekettir aslında teşekkür etmek, mutlu eder insanı. Karşısındakini de kendini de değerli hissettirir. Teşekkür, kötü bir seyir izleyen ilişkilerde kaosa sebep olan meseleleri de iyileştirebilir. Mutlu insan ilişkileri kurabilen, karşılıklı olarak minnettarlık duygusu besleyen, daha saygılı, sabırlı ve daha yapıcı insanlar olabilmenin anahtarıdır şükür, teşekkür. Bir teşekkür size hangi kapıları açmaz ki!
Bir yazarın şu sözü çok hoşuma gitmişti; “Bir teşekkür edemeyecek kadar meşgul olanların günden güne bunu söyleyecek daha az fırsat bulması kaçınılmaz.” Yani işleriniz bozulur demeye getiriyor!
Bu yazıya hazırlanırken ben de bazı teşekkür stratejileri öğrendim, onları da sizlerle paylaşmak istiyorum.
- Bir yere geç kaldıysanız “Beklettiğim için özür dilerim.” yerine, “Beklediğin için teşekkür ederim.” demek ortamın gerilimini azaltır.
- Size derdini anlatan arkadaşınıza ne söyleyeceğinizi bilmediğinizde susmak yerine yine teşekkürün gücünü kullanabilirsiniz. “Bu meseleyi benimle paylaştığın için teşekkür ederim, seni çok iyi anlıyorum ve yanında olmak için buradayım.” demek bambaşka bir yere götürür sizi.
- Sizi eleştirenlere sert cevap vermek yerine “Görüşlerin için teşekkür ederim. Bunu düşüneceğim.” cümlesini kurabilirsiniz. Bu cümle sizi öfkeyle hareket etmekten de koruyacaktır.
- “Elbisen çok güzelmiş.” gibi bir iltifat aldığınızda, “Zaten yıllardır giyiyorum,” değil; “Teşekkürler, beğenmene sevindim” demek kendi öz-saygınızı pekiştirir.
Sözlerimi tamamlarken sevgili okurlar, siz de hemen bugün ilk fırsatta birine teşekkür edin. Aldığınız sonuçlar gerçekten gösterdiğiniz zahmete değecek, zamanla da kolaylaşacaktır bu sözü söylemek. Kaç kere “teşekkür” kelimesi geçti yazıda hiç bilmiyorum ama sonuncusu da benden size gelsin;
Beni okuduğunuz için can-ı gönülden teşekkür ederim. Sevgiler 🙂
O vakit ne yapıyoruz, bu yazının ışığında Kaleminize teşekkür ediyoruz. 🙂
Eyvallah, biz de kaleme teşekkür ederiz, yazdığı için 🙂
kaleminize, gönlünüze,sayfanın mis kokulu bahçelerine şükran ve minnet ile.
Şükran kokulu yazınızı okurken Süleyman Ergüner hocanın bestelediği Yahya Kemal üstadın şu kıtaları da tazelendi vesilenizle zihnimizde hoş sada olmasına vesile olsun diyerek şuracığa kondurmak isterim;
‘şükranla vedâ ettiğimiz câm-ı fenaya
son pendimiz ahlâfa devam olsun erenler’
Dünyâda bu iksir ile mesûd olan ervâh
Ukbâda da sermest-i müdâm olsun erenler
🙂 olsun inşallah..teşekkür ederiz efendim biz şerefyâb olduk.