Hattat Hafız Osman’ın Vav’ı

Yukarıda Hattat Hafız Osman’ın, ilk satırını sülüs yazıyla sonrakileri ise nesih hattıyla yazmış olduğu “koltuklu kıt’a” formunu görmekteyiz.

Hafız Osman Efendi’den daha önceki bir yazımızda bahsetmiş idik. Şimdi kendisiyle ilgili bir hatıratı sizlerle paylaşmak isteriz.

Rivayet odur ki,

Hattat Hafız Osman Efendi Beşiktaş’tan Üsküdar’a geçmek üzere bir kayığa biner. Kayık, Üsküdar İskelesi’ne yaklaşınca yolcular paralarını çıkarıp ödemeye başlar. Hafız Osman Efendi ceplerini arar, yanında para olmadığını fark eder. Bunun üzerine kayıkçıya şöyle söyler:

– Hemşeri, benim param yok. Buna mukabil sana bir vav harfi yazayım, olmaz mı?

Kayıkçı homurdanarak söylenir:

-Madem paran yoktu neden kayığa bindin? Senin yazacağın vavı ben ne yapayım!

Hafız Osman, kayıkçıya yazdığı vav harfinin yol parasını ziyadesiyle karşılayacağını ima ederek:

-Satarsın! der.

Kayıkçı bakar ki olacak gibi değil hattatın yazdığı vav harfini alır cebine koyar. Aradan bir zaman geçtikten sonra bir gün kayıkçının yolu Bedesten’e düşer. Orada birçok yazının bulunduğu bir mezata rast gelir. Cebinden çıkardığı “vav”ı tellala uzatır. Tellal, Hafız Osman’ın vavııı diye duyurdukça yazının taliplileri artar. Kıymetin farkında olan taliplilerle vav harfinin değeri arttıkça artar ve böylece kayıkçının eline hiç ummadığı miktarda bir para geçmiş olur.

Günlerden bir gün, Hafız Osman Efendi yine aynı kayığa rast gelir. Üsküdar İskelesi’ne yaklaşınca diğer yolcularla beraber yol parasını ödemek üzere ücreti kayıkçıya uzatır. Hattatı tanıyan kayıkçı hemen söze atılır:

-Para istemez hoca, sen yine bir vav yazıver bana kâfi.

Hafız Osman ise kayıkçıya yol parasını uzatarak:

-Hemşeri, o vav her zaman yazılmaz, sen paranı al, deyiverir.

Güzellikler, maddi-manevi rızıklar, imkanlar; hangi kılıkta, nerede, kimin elinden bizi bulur bilmiyoruz. Hikmet ehlinin “Her olayı hayır bil, her geceyi kadir bil, her geleni hızır bil” sözü hatırımıza geliyor.

Hafız Osman ve kayıkçı üzerinden anlatılan bu nükteyi hayatımız için düşünürsek, yaşadığımız bazı olayların da hakikatte bizim sandığımızdan başka olduğunu görebiliriz. Olanda hayır vardır der arifler, hikmet ehli, sadıklar, âşıklar, garibler ve nicesi.

Hakkı hak görüp doğruyu bulanlardan olmaklığımızı nasib etsin Mevlâ.

Harâbat ehlini hor görme zâhid
Defineye mâlik virâneler var