Flat-lay of Turkish traditional Hatay semolina cookies with date, fig, walnut filling and wooden cookie baking molds over rusty dark background, top view. Middle East regional east Anatolian cuisine
Medeniyet Şehirleri

Bayram Kömbesi

0

Hatay’da Bayram denilince büyük küçük herkesin aklına mis gibi kömbe kokan sokaklar gelir.  Birçok baharatın bir araya gelerek oluşturduğu bu aromatik koku tıpkı bizim güzel şehrimiz Hatay’daki birçok kültürün bir araya gelerek oluşturduğu dokunun kokusu gibidir. Bu koku; Hoşgörünün, sıcaklığın, samimiyetin, dayanışmanın, estetiğin, çeşitliliğin, mirasın, muhabbetin kokusudur.

Kömbe sadece Hataylıların değil, Hataylı tanıdığı olan herkesin bildiği, bilmekle kalmayıp bayıla bayıla yediği ve damaklarında hoş bir tat ve güzel bir anılar bırakan bir bayram fenomenidir. Hataylı komşusu, Hataylı üniversite arkadaşı, Hataylı bir iş arkadaşı olan pek çok kişinin akıllarında yer etmiş bir tattır bu. Hatay’ın yerinde keşfedilmeye değer lezzetlerinden biri olan bu tadın yöremizdeki her gencin hayatında geçmişten günümüze uzanan bir yeri vardır.

Çocukluğumuzda evlerde kömbe yapılmaya başlanmışsa; biz anlardık ki; bu bayram geldi demekti.

Bayrama doğru büyük bir hazırlıkla başlayan tatlı telaşlarda, konu komşu, eş, dost, akraba ile imece usulü bir araya gelerek hazırlanan kömbe hamuru, tepsilere dizilerek mahallenin taş fırınına götürülürdü. Odun fırınlarından çıkarılıp evlere götürülürken, mahalledeki her sokak kömbe kokardı. Tüm sokaklar, caddeler bu koku ile mest olurdu.  Fırınlardan çıkaran kömbeler bayramda sofralarındaki baş köşeyi alırdı.

İşte o yüzden ne zaman kömbe görsem çocukluğum gelir aklıma. O koku beni en mutlu, en masum günlerime götürür. Herkesin bir araya geldiği, sevinçli ve neşeli günlere…

Yakınların, akrabaların ve komşuların birlikte kahvaltı yapıp, bayramlaştığı ve birbirlerine hediyeler verdikleri o güzel günlere dönelim mi? Çocukların, bayram sabahı erkenden kalkıp yepyeni kıyafetlerini giydikleri, büyükleri ziyaret edip, ellerini öperek ve harçlık aldıkları o güzel günlere? Bayram öncesinde evlerin dip köşe temizlendiği, yemeklerin hazırlandığı, evdeki bütün misafirler için yer açıldığı, komşuların ve yoksullar da unutulmadığı, birlik ve beraberlik duygusu pekiştirildiği o günlere?

Düşünüyorum  da şimdiki gibi bol bol fotoğraf ve video çekseydik, sosyal medyada paylaşacağımız şeylerin başında geleneksel ve samimi sofralarımızın güzeli bayram kömbesi olurdu.

Yoksullara ve muhtaçlara yardım etmenin ve sadaka vermenin her zamankinden daha önemsendiği bayram zamanlarında herkes birbirine yaptığı kömbeden birer ikişer tabak götürür; “Buyrun komşu, bu sene yaptığımız kömbenin tadına bakın” şeklinde ikram ederdi. Hem o sene kömbe yapan hem de yapamayan ailelerin evi kömbe kokularıyla dolup taşardı. Ve bu o kadar olağan ve akışa dahil bir şeydi ki; ne veren incitir ne de alan incinirdi.

Ve bayram sabahları… Yakınların ve komşuların davet edildiği coşkulu ve bereketli sofralar… akraba ve misafirlere ikram edilen/sunulan onca çeşide rağmen, (etli yemekler, pilav, çorba, salata, tatlılar, bayram şekerleri, kuruyemişler ve meyveler) sofraların ikramlık fenomeni geldiğinde herkes iştahla, kokusunu içine çeke çeke elini ilk kömbeye atar.

Baharatının, baharat karışımının ayarıyla, hamurun kıvamıyla, kömbe kalıbıyla, estetiğiyle Hataylı kadınların ellerinde lezzet bulan kömbenin püf noktalarına gelelim:

Kömbenin rayihasını veren baharat ayarı oldukça zordur. Fakat Hatay aktarları kadar, Hatay kadınlarının bunu çok rahat hallederler.  Karanfil, mahlep, yenibahar, muskat, zencefil, damla sakızı, tarçın… Bu malzemeleri bir araya getirip bir havanda döverek toz haline getirmek o mükemmel karışımın kokusu, mutluluğun ve geleneklerin kokusudur.

Koca koca kavanozlarda saklanan, tazeliğini uzun süre koruyan, ağızda dağılan, tadı yiyenlerin damağında kalan, aroması ile akıllara kazınan bayram sofralarının favorisi; Hurmalı, cevizli Hatay kömbesinin bir püf noktası daha var. İçinde yumurta olmadığı için, uzun süre tazeliğini kaybetmeden saklanabilir. Cam kavanozda ağzı kapalı şekilde saklandığında yaklaşık iki ay tazeliğini korur.

Bu anlattığım bayram sofraları deprem öncesinde her evde yaşanan bir manzaraydı. Şu an Hatay sokakları enkazlarla dolu, mahalle fırınları henüz açılmamış , o sokaklar kömbe kokmuyor. İnsanlar geçici süreliğine başka yerlerde konaklıyor veya çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor. Fakat o sokakların tekrar kömbe rayihasıyla dolup taşacağı günler yakın, belki bir sonraki bayramda inşallah.

Ben farklı kültürlere, inançlara, dinlere ev sahipliği yapan bu kentte doğmayı, ortak değerler etrafında kenetlenmeyi öğrendiğim bu coğrafyada yaşamayı her zaman kendime ayrıcalık olarak bildim. Biz küllerimizden doğar, daha güçlü bir kenti yeniden kurarız biznillah.

Bir sonraki bayramda yeni evlerimizde özel bayram ikramlığımızı tatmanız için hepinizi davet edeceğiz.

Ailelerin bir araya gelerek sevinçlerini paylaştığı nice bayramlara…

Nazperver Afife Hazinedar Usta

Önceki içerik

İnsan-ı Kâmil

Sonraki içerik

Yorumlar

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir