Seneler önce hissettiğim müthiş bir ağrı sebebi ile doktora gitmiştim. Daha önce hiç tanımadığım, bilmediğim değişik bir ağrı. Tetkikler sonucunda bu ızdırabın sebebi ortaya çıktı: böbrek taşı düşürüyordum. Doktor ne yersin ne içersin diye sorduğunda, her gün fazla miktarda çikolata tükettiğimi söylemiştim ve beynimde çınlayan ve hayatımı karartacağını düşündüğüm şu cümle doktor beyin ağzından dökülmüştü: “Üç ay boyunca kesinlikle kakaolu ürün yemeyeceksin.” Ağladıysam da sızlandıysam da nafile, emir demiri kesti. Hayatımın anlamı, en büyük keyfim çikolataya veda edecektim.
Şimdi “Biz ne yapalım sizin böbrek taşınızı, çikolatanızı?” dediğinizi duyar gibiyim, haksız da sayılmazsınız fakat mevzu elbette bu değildi. Ben nasıl dayanacaktım bu ayrılığa? Nasıl olacak da bu çikolata sevdasından vazgeçecektim? Daha önce hiç böyle bir deneyimim olmamıştı ki şimdi kendime dur diyebileyim; ama can da tatlıydı ve o ağrıyı bir daha yaşamak istemiyordum.
Tam üç ay yani doksan gün, dokuz hafta ve iki bin yüz altmış saat boyunca bir lokma çikolata yemedim. Bu insanlık için küçük ama benim için oldukça büyük bir adımdı. Demek ki “asla” dediğim şeyleri yapabilir, “olmaz”ları oldurabilirdim.
Yapacağımız eylemle ilgili zihnimizde gerekli kararları alarak bir plan dahilinde hareket ettiğimizde, kapalı olan yolların açıldığını önümüzdeki duvarların yıkıldığını görürüz ve böylelikle hedefimize kolaylıkla ulaşırız.
“Ben yapamam” ya da “ama” ile devam eden olumsuz cümleler, aslında bizi koruma içgüdüsüyle zihnimizin bize söylettiği, üstelik de bir kehanet gibi gerçekleşen cümlelerdir. Herhangi bir şeyi yapamam ya da imkansız değiştiremem dediğiniz tüm cümleleri bir kağıda yazmayı deneyin. Sonra koçlukta sıklıkla kullandığımız GOAL tekniğini gelin beraberce uygulayalım.
Goal kelimesi İngilizce “hedef” anlamına gelir ve her bir harfinin tekabül ettiği basamaklar vardır. Aşağıda, hazırlamış olduğum “Goal Tekniği”nin şablonunu dikkatlerinize sunuyorum. ve bu şablondaki yönlendirmelere göre soruları cevaplamanızı istiyorum.
GOAL (HEDEF): Hedefiniz nedir? Buradaki zorlayıcı durum ve fırsatlar nelerdir?
REALITY (GERÇEK): O anki durum nedir? Ne eksik? Hangi engeller var?
OPTIONS (SEÇENEKLER): Elinizde hangi seçenekler var? Bunların avantaj ve dezavantajları nelerdir? Önem verdiğiniz faktörler nelerdir?
WILL (İSTEK): Bundan sonraki adımlar nelerdir? Ne zaman başlayacaksınız? Gösterdiğiniz gelişmeyi ne zaman ölçeceksiniz?
Şimdi bu soruların cevaplarını bir kağıda yazın ve eylem planınızı oluşturmaya başlayın. Olmaz dediklerinize bir de bu pencereden bakın. Hedefinize ulaştığınızda bir Türk kahvesi yapın, yanına en sevdiğiniz çikolatanızı alın. Keyifle ve afiyetle kahvenizi yudumlarken kendinize şunu söyleyin: “Artık elimde!”
Keyifle okuduğum aydınlatıcı ve yönlendirici bir yazı olmuş tşkler…
Yol gösterici yazınız için teşekkürler
Bu teknikle üstesinden gelinemeyecek problem yok gibi görünüyor. Teşekkür ediyorum*:)