Merhaba,
Receb-i Şerif ayının sonuna yaklaştığımız bu kıymetli günleri layıkıyla geçirebilmeyi nasip etsin Rabbim hepimize.
Bugün Eyüp semtinde Mihrişah Valide Sultan’ın konuğu olacağız.
Eyüp Sultan Hazretleri’nin türbesinin C kapısından çıktığınızda solda karşınıza çıkacak olan yapı Mihrişah Valide Sultan Türbesi ve aşevi.
Esasında bugün sizlerle Eyüp Sultan Hazretleri’nin hikayesini paylaşmaktı niyetim. Lakin aşevinin açık olması ve ziyaretimizde aldığımız bilgilerle yıllardır süregelen bu hayır kurumunu sizlere de hatırlatmak istedim.
Mihrişah Valide Sultan Osmanlı İmparatorluğu’nun valide sultanı, Osmanlı padişahı üçüncü Selim’in annesi ve üçüncü Mustafa’nın eşi. Sevilen sayılan bir kişi olmasının yanında hayır işlerindeki gayreti ve dindarlığıyla da tarihe geçmiştir. “Valide Sultanlık tüm millete analık etmeye lüzum kılar. Tek bir ocak bile aşsız kalmayıncaya dek çabalamak, insanımı memnun etmek, benim öncül vazifem ve en büyük kıvancımdır. Tek bir kimse bile açken tok uyumak milletimize yaraşmaz. Dileğim odur ki hayırseverlik gayesi hepimizin hamuruna katık olsun, herkes elinden geldiğince komşusuna yardım eli uzatsın. Biz desteğimizi, daimî sevgimizi ölümsüz kılmaya ant içmişizdir” diyerek başlattığı bu hayır sofrası tam 225 yıldır aralıksız her gün kuruluyor ve ihtiyaç sahiplerine hazırlanan gıda ulaştırılıyor. Günlük 3500 kişiye yemek veriliyor; bu kişiler içinde Alibeyköy’den Fatih’e kadar olan bölgede ihtiyacını karşılamak üzere aşevine gelemeyenlere de bu hizmet elden teslim edilerek sağlanıyor.
Mihrişah Valide Sultan 22 Recep 1220 (16 Ekim 1805) Çarşamba günü Topkapı Sarayı’nda vefat etti. Cenazesi büyük bir törenle Edirnekapı’dan götürülerek henüz hayattayken yaptırdığı türbesine defnedildi.
Lütfen gidin görün, o kaldırımlarda yürürken duyumsanan hissiyatı yaşayın. Buram buram geçmiş kokan mis kokulu sokakları üzerinde yürürken sanki bulutların üstündeymişsiniz gibi sizi rahatlatan, huzur veren, sağınıza solunuza bakmaktan alıkoyamayacağınız bir merak içinde bulursunuz kendinizi. Öyle ki dikkatlerimizi üzerine celbeden yaşanmışlığın ilk günkü haliyle hiç bozulmadan her karesinde gözünüze ve yüreğinize çarptığı; belkide o zamanlarda yaşama hissiyatını tüm gücüyle size hissettiren duygular eşliğinde döneriz evlerimize.
Hürmetler Efendim.
Yorumlar