Düşe daldım. Kendimi kuş uçmaz, kervan geçmez denilebilecek uçsuz bucaksız bir çölde buldum. Her taraf altın sarısı kumlarla kaplı. Güneş tam tepemde, kavurucu bir sıcak hâkim. Susuzluktan dilim damağıma yapıştı. Biraz su olsa iyi olacak. Etrafıma bakınıyorum, derken ötelerde bir nehir. Nehrin kenarında su içen hörgüçlü bir deve. Kalkıp o yöne doğru gitmeliyim diye düşünmekle kalmıyor hemen koşar adımlarla gidiyorum, lakin ben gittikçe nehir benden uzaklaşıyor. Bir türlü kavuşamıyorum. Ben koşuyorum nehir kaçıyor, ben koşuyorum nehir kaçıyor. Tam yaklaştım derken bu kez hepten görünmez oluyor. Oyun oynuyor sanki benimle. Hayli yoruldum, susuzluğum ziyadeleşti. Serap dedikleri bu olsa gerek, gerçekten farksız. Derken düşün içinde düşten uyanıyorum. Evet, düşün içinde düş! Bu dünya da vakti gelince uyanacağımız bir düş değil mi, veya kovaladıkça kaçan yanıltıcı bir serap?
“Veheme – yehimü – vehm” Arapça 2. baptan mastar olan vehim kelimesi (çoğulu evham), sözlükte gerçekte var olmayan fakat var zannedilen vesvese, kuruntu, tereddüt, şüphe, zan, batıl hayal, istenmeyen hatıra, yersiz korku gibi anlamlara gelir. Bizler oyun ve eğlenceden ibaret olan bu dünya düşü içerisinde, var zannettiğimiz yokların peşinde koşup durarak tüketiriz ömür sermayemizi. Hz. Pîr Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Mesnevî-i Manevî’sinde bir yerde şöyle buyurur:
Vehm mahlûkêst mevlud âmedest
Hakk nezâyîdêst ô lem yûledest
Vehim, mahluktur (sonradan var olmuştur). Cenab-ı Hakk ise doğurmamış ve doğurulmamıştır.
Velhasıl sonradan var olan şeylere bel bağlamayı bırakıp vehimlerden, korkulardan halas (kurtulmuş) bir şekilde, Hz. Peygamber’in “Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle haşrolursunuz (dirilirsiniz).” sözü düsturunca, bu düşhaneden/serâbistandan güzel bir şekilde uyanabileceğimiz bir ömür sürmek nasip ola, vesselam diyerek Hz. Pîr Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin sözüyle tamam edelim:
Âşık-î an vehm eger sâdık büved
An mecâz-î ô hakîkat keş şeved
O vehme âşık olan (peşinden koşan) eğer sadık ise o mecazi olan, onu hakiki olana yöneltir.
* “Bu kitapların haricinde herhangi bir menfaat ummak, seraptan su ummak gibi olur.” (Necip Fazıl Kısakürek)
Yorumlar