Kültürel

Süleymaniye

2

1931 yılında doğan Cahit Güraydın çağdaş sanatçılarımızdan biridir. 2017’de aramızdan ayrılan sanatçı, İstanbul’un tarihî ve mimarî yapısını konu edinmiştir.

Malik Aksel, Refik Epikman ve Şeref Akdik’ten tahsil görmüş olan Güraydın, hocaları  gibi izlenimci ve realist eserler vermiştir. Bu eserinde de İstanbul’un yedi tepesinden biri olan Süleymaniye Camii’ni resmetmiştir.

Siyahın ağırlıkta olduğu eseri sıcak renklerle desteklemiş. Turuncu ve alt tonları kullanılarak sıcak bir yaz akşamı hissi uyandırılmıştır. Eserin üst kısmında mimariye yer verilirken alt kısmına figürler yerleştirilmiştir. Parlama ve ışıklara çokça yer vermesi bana Yahya Kemal’in ;

Artarak gönlümün aydınlığı her saniyede
Bir mehâbetli sabah oldu Süleymaniye’de

dizelerini hatırlatıyor. Şiirin devamı ise şöyle ;

Karşı dağlarda tutuşmuş gibi gül bahçeleri,
Koyu bir kırmızılık gökten ayrılmakta yeni.

Gökte top sesleri var, belli derinden derine;
Belki yüzlerce şehir sesleniyor birbirine.

Bu kısımda biraz durup Filistin’i , Süleymaniye’yi ve bu şehri , İstanbul’u, biraz düşünelim .

Bir büyükten “Madde manânın yoğunlaşmış halidir.” diye not etmiştim. Süleymaniye’yi bu denli dillere destan eden, şiirlere, resimlere konu eden, tarih sayfalarında yer edindiren belki de mânasıdır. Siz ne dersiniz?

Balkon Sefası

Önceki içerik

Güzellik Sektörünün Çirkin Yüzü-II

Sonraki içerik

2 Yorum

  1. Maşaallah arkadaşım resimle bağlantı kurup şiirde geçiş vermek muhteşem bir üslüp oluşturmuş. Beni yazının içe çektin bravooo

    1. Teşekkürler hocam , yorumunuz çok değerli 🌟

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir