TEKBİR
Tekbir kelimesi dilimizde sıklıkla karşımıza çıkan sözcükler arasındadır. Sözlükte “yüceltmek, büyük olduğunu kabul etmek” anlamına gelen Arapça kökenli bir kelime grubudur. Terim olarak Allah’ın büyüklüğünü, yüceliğini anmayı ifade eden “Allahu ekber” cümlesine veya bunu söylemeye tekbir denilir.
Türk Mûsikîsinde tekbir aynı zamanda bir mûsikî formudur. Allâhü ekber Allâhü ekber lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber Allâhüekber ve li’llâhi’l-hamd şeklinde terennüm edilen ve teşrik tekbirlerinin de metnini oluşturan bu cümleler mûsikîmizde üçüncü yer anlamına gelen Segâh makamında serbest bir formda 17. yy bestekârlarımızdan Buhûrîzâde Mustafa Itrî tarafından bestelenmiştir. Neredeyse dünyadaki tüm Müslümanların ezbere bildiği Türk Mûsikîsinin en büyük eseri olarak kabul edilir. Bayram tekbiri olarak da bilinir. Öyle ki Ramazan ve Kurban Bayramı namazlarımızda coşkuyla tüm cemaatle okunur ve bayramın geldiği tekbir ile anlaşılır.
Teşrik tekbirinin ise dinimizde ayrı bir hususiyeti vardır. Kurban Bayramında arefe günü sabah namazından itibaren bayramın dördüncü gününün ikindi namazına kadar, 23 farz namazının arkasından “Allâhüekber Allâhüekber lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber Allâhüekber ve li’llâhi’l-hamd” sözünün söylenmesini ifade etmektedir.
Tekbir bestelenmiş formuyla bayram namazlarında, kurban kesilirken, hac ve umre ihramı boyunca, mevlidde, cenazede veya herhangi bir dinî merasimin icra edildiği törenlerde okunur; bestenin sahip olduğu melodi ile terennüm edilen yücelik bildiren ifadeler topluluğa heyecan ve haz verir.
SALÂT-I ÜMMİYYE
Hz. Peygamber’e sevgi ve saygı göstermek, onu övmek, şefâatine erişmek amacıyla okunan, Peygamberimizin ailesi ve yakınlarına dair de dua ifadelerinin bulunduğu metne verilen isimdir. Mûsikimizde başta mevlid merasimleri, tarikat zikirleri icrası, sakal-ı şerif ve hırka-i saâdet ziyareti, teravih namazlarında ilahi okunmadığı zamanlarda her dört rek‘attan sonra olmak üzere çeşitli dinî törenlerde belirli beste ve güftesiyle toplu icra edilen bir dinî mûsikî formudur. Salât-ı ümmiyye’nin metni Arapça’dır. Camilerde cumhur müezzinliği çerçevesinde icra edilir. Çoğumuzun Kuran meclislerinde, camilerde, kandillerde duyup gönlüne nakşettiği salât-ı ümmiyyenin metni şöyledir:
“Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedini’n-nebiyyi’l-ümmiyyi ve alâ âlihî ve sahbihî ve sellim.”
Genel kabule göre Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi tarafından segâh makamında bestelenmiş salât-ı ümmiyye aksak semâi evferi, nîm-evsat ve iki aksak semâiden oluşan kırk üç zamanlı usul ile icra edilir. Bununla birlikte salât-ı ümmiyyenin kimin tarafından tertip edildiği kesin olarak bilinmez. Belkide onun sahip olduğu bu bilinmezlik bizi kendi esrarı etrafında birleştiren unsur olmuştur. Gerek tekbirin gerekse salât-ı ümmiyyenin sahip olduğu besteler ile mananın yüceliği insanda vücut bulmaktadır.
Peygamberimize salavat getirmek denildiğinde adının Salât-ı ümmiyye olduğu bilinmeden zihnimizde canlanan bu ifadeler ve beste Süleyman Çelebi’nin her fırsatta dini merasimlerimize coşku ve esenlik vesilesi olan Mevlid‘inin icrası sırasında bahirler arasında da okunur. Özellikle velâdet bahri yani Peygamberimizin dünyayı teşrifinin anlatıldığı bölümün sonunda Hz. Peygamber’in doğumu münasebetiyle ona hürmeten ayağa kalkıldığı sırada Ona salat ve hürmetin arz edilme biçimlerinden biridir bu salavat. Ayrıca mi‘rac bahrinin ortasındaki, “Yâ ilâhî hazretinden hâcetim / Budurur kim ola makbûl ümmetim” beytiyle bu bahrin sonundaki, “Ümmetin olduğumuz devlet yeter / Hizmetin kıldığımız izzet yeter” mısralarından sonra iki defa tekrar edilen bu salâvat üçüncü defasında, “Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedini’llezî câe bi’l-hakkı’l-mübîn ve erseltehû rahmeten li’l-âlemîn” şeklinde değişik bir güfte ile tamam olur.
Tekbir ve salavatlar ile ruhumuz ilahî olana yakınlaşır, kendimize bir yolculuk başlar. Bizden bize olan bu yolculuğun ilahî bir taşıyıcısıdır tekbir ve salavatlar. Dinlendikçe, okundukça var olacak, bizleri de var kılacaktır.
Bu yazımız vesilesiyle bayramınızı tebrik etmiş olalım. Allah tekrar Ramazana erişmeyi nasip eylesin. Hayırlı bayramlarınız olsun.
Harun CURA
Bu nasıl bir güzelliktir ki daha yazının başlığını okur okumaz içimizde o melodiler kendiliğinden çalmaya başladı bile.. Allümme salli ala seyyidina muhammed🌹
Allah razı olsun kıymetli güzel insan 🌹
Kavrulan yüreklerimize su misali nefes oldunuz, hem yazılı hem de sesli olarak ne güzel bir ikram oldu ☘️