Akâid kitaplarımızda Allah’n kelâm sıfatı ve Kur’ân’ın yaratılmış olup olmadığı üzerine yoğun bir içerikle karşı karşıya kalırız. Bu bizim açımızdan ilk anda takip edilmesi güç bir konudur. Burada akaide dair bilginin düşünce tarihine açılan yönlerini görmeli, insan zihninin bin yıllara yayılan sorularına ve arayışlarına bizi ilettiğini hatırımızda tutmalıyız. İtikadımız kelam-ı ilâhî olarak Kur’ân’ın yaratılmadığı; ezelî ve ebedî bir nitelik taşıdığı, bizimle Allah arasında murad-ı ilâhî üzere mutlak bir vesile olduğudur.
Ve me’l-Kur’ânu mahlûkan teâlâ
Kelâmu’r-Rabbi an cinsi’l-makâli
Sirâceddin el-Ûşî, Emâli Şerhi, 11. Beyit
[(Şunu bilmelisin ki) Kur’ân mahluk (yaratılmış) değildir. Rabbin kelâmı söz cinsinden (diğer sözlerle aynı nitelikte olmaktan) yücedir.]
Yorumlar