Güncel

Pestisitler II

0

Bir önceki yazımızda pestisitlerin sebep olduğu birçok sağlık sorununa işaret etmiştik. Bu yazımızda sağlık sorunlarından bazılarına değineceğiz.

Pestisitlerin kullanım alanları çok geniştir. Bu konuda yapılan araştırmalardan birisi, 2018 yılında İngiltere’de gerçekleştirilmiş. Araştırma sonucunda tarım arazilerinde verimliliği arttırmak için otuzdan fazla farklı çeşitte pestisitin kullanıldığı, çoğununsa herbisit (yabani otlar için kullanılan bir tür pestisit) olduğu tespit edilmiş. Araştırmalarla ortaya konulan tespitlerde, herbisitlerin kansorojen olma ihtimalinin de çok yüksek olduğu ifade edilmiştir. Ayrıca bitkinin büyümesini düzenleyici pestisit çeşitlerinin de bu arazilerde kullanıldığı araştırma sırasında tespit edilmiştir.

Yine İtalyan, Avusturyalı ve Alman araştırmacılar tarafından Güney Tiriol’de, çocuk parklarından ve okul bahçelerinden alınan çim örneklerinde 32 farklı pestisit çeşidine rastlanmış. Bu pestisitlerin etken maddesinin % 76’sının endokrin bozucu kimyasallardan oluştuğuna bu araştırmada değinilmiş.

Endokrin Sistemi Bozucular

“EBK (Endokrin Bozucu Kimyasallar) genel olarak etkilerini şu şekilde sınıflandırabiliriz:

  • Bazı endokrin bozucu kimyasallar bir araya geldiğinde ortaya çıkan birleşik etkiler, bu kimyasalların ayrı ayrı etkilerinden daha büyük olabilir. (Karışımlar veya kokteyl etkisi)
  • Endokrin bozucu kimyasalların zehir etkileri hemen değil, daha ileride ortaya çıkabilir. Örneğin anne rahminde endokrin bozucu kimyasallara maruz kalmak, yaşamın sonraki dönemlerinde meme kanserine yol açabilir ya da şimdiki neslin maruz kaldığı maddelerin etkileri sonraki nesillere taşınabilir. Bu şekilde nesiller arası veya epigenetik sonuçlar doğurabilir.
  • Bazı durumlarda düşük dozlar, yüksek dozlardan daha zararlı olabilir.
    Kritik maruz kalma dönemleri vardır. Örneğin;

-Anne karnındaki fetal dönemde maruz kalınan endokrin bozucu kimyasallar,
-Ergenlik ve gebelik gibi hassas ve hızlı gelişim dönemlerinde maruz kalınan endokrin bozucu kimyasallar diğer gelişim dönemlerinde maruz kalınan olumsuz etkilerden daha tehlikeli olabilir. “1

Yapılan araştırmalarda endokrin sistemi bozuculara maruz kalındığında oluşabilecek sağlık sorunlarının şunlardan biri ya da birkaçı olabileceği ortaya konulmuştur:

  • Üreme sistemi sorunları
  • Düşük sperm kalitesi
  • Erkek cinsel organlarında doğum bozuklukları (örneğin hipospadya
    ve kriptorkidizm)
  • Meme, prostat, testis, rahim içi zarı, yumurtalık ve tiroid kanserleri
  • Otizm ve dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu (ADHD)
  • Tiroid hastalıkları
  • Çocukların beyin gelişimini etkileyen bozukluklar
  • Obezite, diyabet, ve metabolik sendrom.

Zararlılarla mücadelede kullanılan diğer kimyasallardan biri -sivrisinek, karasinek, kene, bit, yaprak biti gibi zararlılarla mücadelede kullanılan- biosidal ürünlerdir. Biosidallar, arkasında bıraktığı kimyasal maddeler ile çevre ve insan sağlığı üzerinde birçok olumsuz etkiye sebep olmaktadır. Biosidal ürünlerin kullanımının azaltılması için sağlıklı ve çevre dostu alternatif yöntemler vardır. Bu yöntemlerden birisi, sivrisinek üremesine sebep olan sulak alanların oluşumunun engellenmesidir. Bir bardak suda dahi çok fazla sayıda sivrisinek üreyebilmektedir. Bu şekilde üreyen zararlılarla mücadelede kullanılabilecek alternatif yöntemler olduğu ve doğa dostu başarılı uygulamaların da kullanıldığı bilinmektedir.

Sivrisinek, karasinek gibi zararlılarla mücadelede,

Doğal çukurlarda biriken yağmur suları, su kuyuları, inşaat temeli çukurlarında biriken sular, bodrumda oluşan su birikintileri,
eski otomobil lastiklerinde biriken sular, açık bırakılan rögarlar, kullanılmayan aletlerde biriken sular, kullanılmayan kedi köpek su tasları, ağzı açık bırakılan su dolu variller, atık kova ve kaplardaki su birikintisi, kullanılmayan süs veya bahçe havuzları gibi su ortamlarının mümkün oldukça oluşturulmaması önemlidir. Uzun süreli su birikintileri oluşmasını engelleyerek sinek üreme ortamlarını ortadan kaldırmış oluruz.

Yine evlerimizde ve bahçelerimizde açıkta gıda maddeleri ve çöp bırakmamak, çöplerimizi sızdırmaz çöp torbalarına koyarak ağzını sıkı bir şekilde bağladıktan sonra çöp konteynerlerine bırakmak, piknik sonrası yiyecek atıklarını gelişigüzel atmamak ve bahçe ortamları olan evlerde meyve ağaçlarından dökülen meyvelerin çürümeye bırakılmadan toplanması, karasineklerin çoğalmasının doğal yollarla engelleyebilmek adına yapılacak alternatif çözümlerdir.

1,2 Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği resmi web sitesi

Zeynep Tanyeri
1979 senesinde Bingöl'de doğdu. Uzun yıllardır İstanbul'da yaşamakta evli ve iki çocuk annesidir. Üniversite eğitimini Çevre Mühendisliği bölümünde, Aksaray Üniversitesinde tamamladıktan sonra, Bahçeşehir Üniversitesinde Mühendislik Yönetimi üzerine Yüksek Lisans eğitimini tamamladı. Bazı özel eğitim kurumlarında, çevresel açıdan yaşam döngüsü değerlendirme ve post prodüksiyon eğitim sertifikaları aldı. Yaklaşık 15 senedir bir kamu kuruluşunda çevre yönetimi üzerine çalışmalar yürütmekte ve sıfır atık uygulama çalışmaları yapmaktadır. Ödüllü, bayat ekmeklerin değerlendirilmesi, kurumsal süreçlerin yaşam döngüsü değerlendirilmesi projelerinde çalıştı.

    Mihrî Hatun’dan Bir Beyit

    Önceki içerik

    Yol Var, Gidersen

    Sonraki içerik

    Yorumlar

    Yorum Yaz

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir